Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Malazgirt Milli Park Alanı’nda düzenlenen Malazgirt Zaferi’nin 953. Yıl Dönümü Kutlama Programı’nda yaptığı konuşmada, dün Bitlis ve Ahlat’taki programlara katıldıklarını, ilk otağın kurulduğu, ilk okun atıldığı Ahlat’ta gençlerle kucaklaştıklarını anımsattı.
Dün Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde tarihi kabine toplantısına katılarak, önemli mesajlar verildiğine de işaret eden Erdoğan, toplantının ardından bölge valileri ve belediye başkanlarıyla bir araya geldiklerini aktardı.
Malazgirt Zaferi’nin, tarihi, istikameti ve ebedi ikameti belirlediğini ifade eden Erdoğan, “Anadolu’nun kapılarının bir daha kapanmamak üzere ardına kadar açıldığı bu topraklarda Malazgirt Zaferi’nin 953’üncü seneidevriyesine ulaşmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Bugün 85 milyon olarak hep beraber şanlı zaferin yıl dönümünü gururla, minnetle tam 953 yıldır değişmeyen heyecanla kutluyoruz” diye konuştu.
“O günün cesaretiyle Malazgirt’teyiz…”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir cuma sabahı, semaya karşı, Malazgirt’te 54 bin er, bestelediler en güzel marşı: Allahu ekber, Allahu ekber.” dizelerine atıfta bulunarak, “Bu mısralara ilham veren o günkü imanla, o günkü cesaretle, o günkü adanmışlıkla bugün yine Malazgirt’teyiz” dedi.
Sultan Alparslan’ı ve askerlerini rahmet ve minnetle yad eden Erdoğan, “İlk fetih hareketlerinden bugüne kadar ezan susmasın, bayrak inmesin, ocak sönmesin diye, milletimiz huzur içinde alnı ak yaşasın diye, üzerimize yabancı gölgeler düşmesin, istiklalimize halel gelmesin diye şehit olan, gazi olan tüm kahramanlarımızı şükranla anıyorum” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin, milletin binlerce yıllık birlik ve dirlik şuurunun, zulme ve zalime karşı duruşunun destanlarından biri olduğuna vurgu yaparak, “Malazgirt, vahdetin ve zulme karşı kenetlenmenin zaferidir. Bundan tam 953 yıl önce Sultan Alparslan atının üzerindeyken askerine şöyle seslenmişti; ‘Eğer şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. Ben nefsimi Allah’a adadım. Benim için şehadet de muzaffer olmak da bir saadettir. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir.’ O büyük sultan, 953 sene önce Malazgirt Zaferiyle istikbalin bizim olacağını müjdelemişti” diye konuştu.
953 yıla rağmen Malazgirt ruhu gürül gürül akıyor
Allah’ın, Sultan Alparslan’a ve ordusuna kendilerinden dört kat daha fazla düşmana karşı 26 Ağustos 1071 tarihinde muhteşem bir zafer nasip ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Zaferden sadece 4 sene sonra İznik’te bu topraklardaki ilk devletimiz olan Anadolu Selçuklu devletimizi kurduk. Yaklaşık 1000 yıldır da Anadolu’yu vatan eylemeye, vatanımız olarak tutmaya devam ediyoruz. Üzerinden geçen 953 yıla rağmen Malazgirt ruhu, Türkiye’yle birlikte Türk ve İslam dünyasında bir iman çağlayanı olarak gürül gürül akıyor. Allah’ın izniyle üstte mavi gök çökmedikçe, alttan yağız yer yarılmadıkça, kıyamete kadar bu ruh gönüllerimizi kuşatmaya devam edecek. Bu milletin her bir ferdi Malazgirt meydanında bulunan gazilerle, şehitlerle aynı inancı, aynı aşkı, aynı ideali, aynı hassasiyeti taşımayı sürdürecek. Rabb’im bizleri kahraman şehitlerimizin yolundan ayırmasın.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt’in bir zaferden öte yurt doğuran, medeniyet doğuran bir inşa ve ihya hareketinin de başlangıcı olduğunu vurgulayarak, “Bu toprağı, taşı, coğrafyayı vatan yapmak için ruh gerekir, kültür gerekir, bilinç gerekir, inanç gerekir. Tüm bunlarla birlikte o toprakların hamurunu kanla karmak, imanla yoğurmak, terle sulamak gerekir. Millet olarak Malazgirt sonrasında Anadolu’yu işte böyle vatan yaptık. Bu toprakları aşkla, sevgiyle, ilim ve hikmetle ilmek ilmek dokuduk.” şeklinde konuştu.
Fethedilen her yerin camilerle, kütüphanelerle, medreselerle donatıldığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
“Anadolu’nun ezeli ve ebedi Türk yurdu olduğunu tüm cihana ilan ettik. İstanbul’un fethine giden sürecin en kritik adımı Malazgirt’te atılmıştır. Malazgirt Zaferi, ayrıca Kudüs’ün fethinin önünü açan stratejik bir dönüm noktası olmuştur. Burada şunun özellikle vurgulanması gerekiyor; Malazgirt, Türklerle birlikte Türk Müslümanların zaferidir. Alparslan’ın ordusunda Kürtler, Araplar ve İslam’la müşerref olan diğer kavimlerden Müslümanlar düşmana karşı omuz omuza savaşmış, mübarek kanları işte bu topraklarda birbirine karışmıştır. Sultan Alparslan’ın sancağı altında kurulan güçlü ittifak, 953 yıldır kutladığımız şanlı zaferi bizlere armağan etmiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim yürüyüşümüz Türkiye Yüzyılı’nadır, Malazgirt Zaferi’nin rehberliğinde, aydınlığında bu yolu yürüyeceğiz.” dedi.
Erdoğan, “Malazgirt’i sadece şanlı tarihimize ait altın halka olarak değil, 2071 Türkiye’sine giden yolda yolumuzu aydınlatan bir fener olarak görmemiz gerekiyor.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Farklılıklarımız üzerinden bizleri ayırmaya çalışanlara, aramıza nifak tohumları ekmeye çalışan fitne odaklarına geçit vermedik, vermeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, “Milletçe zorlukların üstesinden ancak bir olursak geliriz. Vatanımıza yönelik saldırıları ancak beraber olursak püskürtürüz.” dedi.
Erdoğan, Sultan Alparslan’ın bıraktığı mirası sadece Anadolu’nun fethinden ibaret görmenin, onu hakkıyla anlamamanın mümkün olmadığını söyledi.
Sultan Alparslan’ın Anadolu ile birlikte kutlu bir davayı da emanet ettiğini vurgulayan Erdoğan, “Davamız, güneşin doğup battığı her yere ilahi kelimetullahı götürmek davasıdır. Davamız, mazluma umut olmak, kanayan yaralara merhem olmak, nesillere ve çağlara ışık olmaktır. Davamız, hak ile batılın kıyamete kadar sürecek kavgasında her zaman hakkın yanında durmaktır. Davamız, toprağı vatan, vatanı aziz kılmaktır.” ifadelerini kullandı.
Zamanın, asırların değişeceğini ancak ruhun değişmeyeceğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Nesiller değişse de kan aynı kandır, karakter aynı karakterdir. Malazgirt’te beyaz kefenini giyerek ‘Allah’ım İslam’ın sancaklarını yükselt ve hayatlarını sana kulluk için esirgemeyen mücahitlerini yalnız bırakma’ niyazıyla düşmana atılanların ruhu, şuuru ve karakteri bugün de ayaktadır. Ne diyor şair? ‘Milletimin her bir ferdi, Alparslan’ın neferidir. Bin yıllık yürüyüşümüz Kızıl Elma seferidir. Arzı titretir imanımız, şahit olsun ezanımız, devletimiz, vatanımız Malazgirt’in eseridir.’ Evet, bizim de yürüyüşümüz Türkiye Yüzyılı’nadır. Malazgirt Zaferi’nin rehberliğinde, aydınlığında inşallah bu yolu yürüyeceğiz. Yürümeye var mıyız? Hazır mıyız? Sultan Alparslan’ın emanetlerine layıkıyla sahip çıkacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt ruhunu yaşatacaklarını, ömürlerinin son nefesine kadar taşıyacaklarını, bayrağı devralacak yeni nesillere bir emanet gibi şanla, şerefle teslim edeceklerini vurguladı.
“Yeni zaferlere başlamak için vardır”
“Tarihi öğrenmeyenler onu tekrar yaşamak mecburiyetinde kalırlar” gerçeğini hiçbir zaman unutmayacaklarının altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarih ezberlenmek için değil, ders ve öğüt alınıp medeniyet dünyamızın üzerine yeni tuğlalar eklemek, yeni zaferlere başlamak için vardır. Malazgirt’i sadece şanlı tarihimize ait altın bir halka olarak değil, 2071 Türkiye’sine giden yolda yolumuzu aydınlatan bir fener olarak da görmemiz gerekiyor. Malazgirt’e sahip çıkmak ise coşkulu programlarla birlikte Türkiye’yi kökleriyle, tarihiyle, değerleriyle en önemlisi de istikbaliyle buluşturmak suretiyle olur. Hamdolsun bu yönüyle de Malazgirt’i idrak ve ihya ediyoruz. Dün, Ahlat’ta bunun işaretlerini gördüm. Şu an Malazgirt Meydanı’nda bunun müjdesini görüyorum. Geçen yıla göre bugün Malazgirt bir başka. İlhamını Malazgirt’ten alan, Sultan Alparslan’ı örnek alan TEKNOFEST gençliği bin yılın mirasçısı olarak Allah’a hamdolsun umutlarımızı yeşertiyor. İnşallah bu iklimi genç yüreklerde ve zihinlerde kökleşen bu tarih şuurunu daha da güçlendireceğiz.”
Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin, inancın ve imanın yanı sıra birliğin ve beraberliğin meyvesi olduğuna işaret ederek, “Milletçe zorlukların üstesinden ancak bir olursak geliriz. Vatanımıza yönelik saldırıları ancak beraber olursak püskürtürüz. Küfrün karanlığını özellikle ancak tek yürek olursak parçalarız.” dedi.
Atalara rahmet ve minnet…
Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi demeden 85 milyon olarak nazlı hilalin gölgesinde buluşacaklarını dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“1071’den 2071’in Türkiye’sine uzanan ufuk çizgisindeki hedefleri bir olarak, iri olarak, kardeşlik hukukumuzu bozmak isteyenlerle özellikle yapacağımız mücadeleyle gerçekleştireceğiz. Farklılıklarımız üzerinden bizleri ayırmaya çalışanlara, aramıza nifak tohumları ekmeye çalışan fitne odaklarına geçit vermedik, vermeyeceğiz. Rabb’im muhabbetimizi, kardeşliğimizi daim eylesin diyorum. Malazgirt Zaferi’nin 953’üncü yıl dönümünde bu toprakları vatan yapan atalarımızı rahmet ve minnetle yad ediyorum.”
Sözlerini, Yahya Kemal’in “Şu kopan fırtına,Türk ordusudur ya Rabbi. Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi. Ta ki yükselsin Ezanlarla müeyyed namın. Galip et, çünkü bu son ordusudur İslam’ın.” dizeleriyle tamamlayan Erdoğan, tüm vatandaşları selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programında neler yaşandı?
Sanatçı Uğur Işılak’ın sahne aldığı törende, Jandarma Genel Komutanlığı Mehteran Birliğince gösteri sunuldu, Kur’an-ı Kerim okundu, dualar edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız, Erdoğan’a ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye günün anısına hediye takdim etti. Hediye takdiminin ardından, Erdoğan, katılımcılarla aile fotoğrafı çektirdi.
Törene, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, bazı milletvekilleri ile Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan da katıldı.